Gazze Olaylarına Arap Sokakları Neden Harekete Geçmiyor?
Bu ayda Arap ülkeleri gazetelerine göz attığımızda bizce öne çıkan konuların başında, Ülkemizde olduğu gibi ABD ve Avrupa ülkelerinde gösteri ve yürüyüşler yapılırken, tüm Arap ülkeleri halklarının sessiz kalması çok dikkat çekiyor. Değişik gazete ve yorumlarda bu ülkelerdeki iktidarlardan kaynaklandığı yönünde; ama en güzel cevabı Münir Şefik veriyor.
Arapların çoğunun sokaklara baskıdan dolayı, İslâm’ın emrettiği desteği sağlamayı bırakmakla
suçluyor. Bu suçlama da Arap halklarının sevgiyi, saygıyı, güveni veya arzulanan geleceği yapma umudunu hak etmedikleri anlamına gelmektedir. Bu kimseler Arapların çoğunun Arap ülkelerinde maruz kaldıkları baskıyla ilişki gibi sokaklara inmelerini engelleyen sebepleri aramaya çalışmıyorlar. Ancak bu gerekçeyi olayı açıklamak için kabul edilebilir görmeyenler de var ve bu argümanı kitlelerin sokaklara inmemesi için bir mazeret görmüyorlar.
Yalnız bu gerekçeye bir başka cevap daha var. O da sokaklara inmeme sebebine ilişkin bir durum değerlendirmesidir: Arap ülkelerinde kitlelerin sokaklara inmesinin iki muhtemel sonucu vardır. Ya rejimin düşmesine yol açacaktır ya da güvenlik güçleri ile kitleler arasında birkaç yüz ya da birkaç on bin kişiyle başlayan bir katliamla sonuçlanacaktır.
Her iki durumda da (Batı sokakları ve Arap sokakları) şartlar, rejimler ve sokaklara inmenin sonuçları arasındaki fark bu- dur. Batı şehirlerinde sokakların durumuna bakılırsa Batı’da yüz binleri aşsa bile sokaklara inmek güvenli bir şekilde evlere dönmekle sonuçlanır ve dün hiçbir şey olmamış gibi yarın tekrar sokaklara inilebilir. Burada Batı’da sokaklara inmek rejimi etkilemez ve rejim de temellerinin sarsıldığını düşünmez..
Hiçbir Arap ülkesinde böyle bir şey yaşanmaz. Sokakların yüz binlerle veya milyonlarla dolması yahut rejimle başka sorunları olan kitlelerin sokaklara inmesi çok önemli bir gelişmedir. Bu ülkelerde sokaklara inmek devrim ilan etmekle eşdeğerdir. Ayrıca, kitlelerin Gazze’yi kendilerinin, kendilerini de Gazze’nin bir parçası görmesini sağlayan bir bağ bulunmaktadır. Bu bağ tıkanıklığı ve iç çatışma riskini ikiye katlamaktadır.
Son olarak, yukarıdaki sebepleri sunmamdaki maksat, bir yandan bu sorunu gündeme getirmek, diğer yandan değişim, canlanma, birlik ve kurtuluşun umudu kitlelere yönelik özeleştiriyi ve saldırıları durdurmaktır, Arap ve İslâm halkları ile dünyanın özgür halkları arasındaki dayanışmayı ve karşılıklı destek ruhunu teşvik etmektir. Diye özetlediğimiz yazıya birçok Arap yazarın yazısından da alıntı yaptık. Ama şunu hiçbir Arap yazarlarında İngiliz ve Fransız sömürgeciliği zamanında çıkarılan kanunlarla aşiret yapısının canlandırılması ve Arap kültürünün bu yapılara bağlı olduğu gelenek ve göreneklere itiraz yükseltiklerine rastlamadık. Arap Sokakları ancak mahalli lehçelerden kurtulup kitabi Arapçaya dönerek geniş coğrafyada anlaşmak ve emperyalistlerin tahakkümlerinden kurtulmak yolunda adım atmadıkça Batı ülke sokakları gibi olamaz.
Kocatepe’den Selamlar
İbrahim AYAN