NEDİR BU NADİR ELEMENTLER VE ABD İLGİSİ?
Teknoloji geliştikçe ülkeler kullanacakları bazı madenleri diğer ülkelerden ithal etmek zorunda kalıyorlar. Bunlardan biri de ABD’nin Çin’den ithal etmekte olduğu nadir element olarak geçen madenler, değişik sanayi dallarından tutunda uzay sanayine kadar kullanılan bu nadir elementler nelerdir. Bir bakmakta fayda var.
Nadir toprak elementleri, son yıllarda birçok ileri teknolojide kullanımları nedeniyle giderek daha da önem kazanan 17 kimyasal elementten oluşan bir listeyi içerir. Nadir toprak elementleri arasında şu elementler yer alıyor: Seryum (Ce), disprozyum (Dy), erbiyum (Er), europiyum (Eu), gadolinyum (Gd), holmiyum (Ho), lantan (La), lutesyum (Lu), neodimyum (Nd), praseodimyum (Pr), prometyum (Pm), samaryum (Sm), skandiyum (Sc), terbiyum (Tb), tülyum (Tm), iterbiyum (Yb) ve itriyum (Y).
Nadir toprak elementlerinin nihai kullanım alanları arasında mıknatıs, pil, katalizör, ekran ve daha fazlasının üretimi yer alıyor. Nadir elementler yarı iletken üretiminden, elektrikli araçlara ve savunma imalatına kadar her alanda çok değerli. Yerine konulamaz özellikleri nedeniyle birçok endüstri, nadir toprak elementlerine büyük ölçüde bağımlı. ABD’de bu elementlerin olmaması onların arayışlara girmesine sebep oluyor.
Türkiye'nin rezerv konusunda güncel bir veri paylaşmadığını belirterek, "Şimdi bizim bilinen, sonuçlandırılmış rezervimiz Eskişehir Beylikova’daki 695 milyon tonluk saha, oradaki rezerv. Bu, buradaki elementin büyük bir kısmı barit ve flörittir. Diğer kısmı, dört tane elementi barındıran nadir toprak oksitleri ile uranyum ve toryumdur. Onunla ilgili detaylı veri, ne yazık ki Eti Maden İşletmeleri tarafından kamuoyuna açıklanmadı. Ama geçmiş dönemin bakanı 695 milyon ton rezervi açıkladı. Bununla birlikte Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün (MTA) açık kaynaklarına baktığımızda, Malatya, Kuluncak’ta, Sivas’ta ve Burdur’da nadir toprak elementi rezervlerinin tespit edildiği söyleniyor" dedi.
Nadir toprak elementlerimiz ise konsantre halde elde ediliyor. Bunun içinde dört tane nadir toprak elementi var. Ancak bu dört element ayrıştırılamıyor. Türkiye’de ne yazık ki bu teknoloji şu aşamada yok.
Cep telefonu bataryaları, otomobil bataryaları derken teknolojide bir dönüşüm yaşandı. Elektrikli otomobiller ve diğer elektrikli, kablosuz aygıtlar geliştirilmeye başlandı. İşte burada da nadir toprak elementlerinin önemi ortaya çıktı.
Dünyada birinci sırada Çin var. Akabinde Türkiye, Vietnam, Brezilya ve Rusya geliyor. Rakamlar Rusya’yı gösteriyor ama bu Ukrayna’yı da kapsıyor mu? Eski Sovyet Cumhuriyeti’nin dağılmasından sonra bazı kayıtlarda Rusya geçiyor, bazı kayıtlarda Sovyetlerin diğer ülkeleri. Amerika, Avrupa Birliği ve Japonya gibi ülkeler nadir toprak elementi rezervleri konusunda bu ülkeler kadar şanslı değiller. Bu kadar rezervleri yok ama teknolojileri var"
Türkiye'nin maden işletilmesi ve ham madde işlenmesi konusunda yabancı sermayeye açık. Bugün bir Amerikalı, Kanadalı, Avrupalı veya Japon şirketin gelip Türkiye’de madencilik yapması için önünde hiçbir engel yok aslında. Türkiye, 2002’li yıllarda yabancı sermaye üzerinden yapılan düzenlemelerle tütün kanunu, şeker kanunu, maden kanunu, iş kanunu gibi birçok yasayı değiştirdi ve yabancı sermayeye kapılarını sonuna kadar açtı. Şu anda Türkiye’de böyle bir anlaşmaya bile ihtiyaç yok.
Nadir toprak elementleriyle ilgili anlaşma yapıldı" deniliyor. Ancak bu Beylikova’daki rezervin Amerikan şirketlerine veya Amerikan hükümetine açılması için bir anlaşma yapılması gerekiyor. Bu, özelleştirme yoluyla mı yapılır, işletmenin devriyle mi yapılır, o belli değil ama maden kanunu açısından Türkiye yabancı sermayeye sonuna kadar açık
Türkiye'de 6 farklı nadir toprak elementinin bulunduğunu aktaran Ayhan Yüksel, "Dünya üzerinde 17 farklı nadir toprak elementi bulunuyor. Şu anda Türkiye’de bilinen Beylikova’daki nadir toprak elementlerinin dört tanesi var, bir de uranyum ile toryumu eklersek altı oluyor. Ancak şu anda toryumun nükleer santrallerde kullanımı henüz geliştirilmedi ama geliştirilmesi yönünde çalışmalar sürüyor. Madeni üretip ham ya da konsantre bir şekilde yurt dışına ihraç etmenin ülkenin kalkınmasına bir katkısı olmaz. Önemli olan, ürettiğimiz madeni ulusal sanayimizde kullanabilmemizdir. Şimdi biz bu Neodimyumu Beylikova’da çıkardık. Neodimyumdan ne yapılıyor? Mıknatıs. Mıknatıstan ne yapılıyor? Elektrik motoru. Mıknatıs yapacak teknolojimiz var elektrik motoru da yapabiliriz belki; fakat araba yapma teknolojimiz şu anda yok" ifadelerini kullandı.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kemal Üçüncü, Odatv’ye yaptığı açıklamada, Eskişehir-Beylikova’daki nadir toprak elementlerinin çıkarılması ve ayrıştırılması için gereken ileri teknolojinin Tayvan üzerinden temin edilerek Eti Maden İşletmeleri’ne sunulduğunu belirtti.
Prof.Kemal Üçüncü, söz konusu teknolojinin, KTÜ Trabzon Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren Kültür Bilimleri Akademisi Teknoloji Geliştirme, Transfer Uygulama ve Mühendislik Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti. tarafından geliştirildiğini ifade etti.
Prof. Dr. Üçüncü, nadir toprak elementlerinin çıkarılması sırasında çevreye zarar veren Solvent Ekstraksiyonu yöntemi yerine, daha çevreci ve çağdaş bir teknoloji olan Sürekli Kromatografi yönteminin uygulanması gerektiğini vurguladı. Bu yöntemin aynı maliyetle kurulabildiğini, saflaştırma oranının daha yüksek olduğunu, ayrıca Türkiye’de bu teknolojiyi geliştirebilecek kurumların bulunduğunu ve yıllık 10 milyar dolarlık üretim potansiyeli taşıdığını ifade etti.
Kaynaklar:
1- Ulaş Fakir OdaTV 20 Ekim 2025
2- Chang Şiyinğ BBC News Çince 18 Ekim 2025
3- Günlük Gazeteler