YENİ EĞİTİM DÜZENİNDE DİNDERSLERİ

“İnsanın ontolojik bütünlüğünü esas alan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, öğrencinin bireysel gelişimini ruh ve beden

YENİ EĞİTİM DÜZENİNDE DİNDERSLERİ

“İnsanın ontolojik bütünlüğünü esas alan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, öğrencinin bireysel gelişimini ruh ve beden boyutlarını içeren bütüncül bir bakış açısına dayanır. Bu model, öğrencilerin zihin gelişimlerinin yanı sıra beden ve duygu yönünden de gelişmelerini amaçlamaktadır. ”Böyle diyor MEB sitesinde.

Yeni Müfredat her eğitsel kavramı tartışmaya açmakla binlerce yılın bilimsel kavramlarını çöpe atmaktadır. Küresel resetlemeye uygun bir algı bulanıklığı mı yaratılmaktadır yoksa?

Öğretmenlik mesleğinin varlık nedeni ortadan kalkmıştır diyen Ziya Selçuk sıradan birisi olarak değil bakan olarak bunu söyledi. Halkımız anlamasın diye “ontoloji sorunu var” demişti.

MEB kendi sitesinde ne diyor yeni modeli tanıtırken, baktık, biz de anlayamadık. Yeni bir dil uydurdular, akla ziyan. Ben de ansiklopediye baktım, ontolojinin varlık felsefesi için ne diyor. Tarih boyunca tartışmalı bir kavram çıktı karşıma. Şöyle bir cümle var:

“Değişik filozoflar temel varlık kategorileri için değişik listeler yapmışlardır. Ontolojinin temel sorunlarından biri ‘Temel varlık kategorileri nelerdir?’ sorusudur.”

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adını koydukları yeni müfredatı sunarlarken hiç de anlaşılır olmayan “İnsanın ontolojik bütünlüğünü esas alan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” cümlelerle karşılaşıyoruz.

5. ve 9.sınıfta başlatılan yeni müfredatın Din Kültürü ders kitaplarını merak ettim. İlk tespitim, bütün cami resimlerinde mihrap yok!

Ontolojik bütünlüğümüzü esas alacak, ne demekse artık, bir de bakan Yusuf Tekin’in dilinden düşürmediği “değerlerimizi” dikkate alacak yeni Din Kültürü, Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu 5. Sınıf kitabına baktım. Gerçekten bütün cami resimlerinde ne mihrap var ne de imam var! Namaz ünitesindeki sekiz adet (s.58, 59, 60, 62, 71, 78, 82, 108) cami fotoğrafının hiç birinde mihrap ve imam yok. Çok şaşırtıcı şekilde ısrarla mihrap resmin dışında tutulmuş. Lise 1.sınıf Din Kültürü kitabındaki cami resminde de mihrap ve imam yok.

Bu ders kitabında 1.ünitede akla ziyan bir resim var; dede, oğul, torun birbiri üzerinde kolaj edilmiş! Yeni müfredata göre çocuğun “ontolojik bütünlüğü” görmesi için olsa gerek?! Bu bir olabilemezlik örneğidir, akla ziyandır!

Kitap bu tuhaf resimle başlıyor. İlk şaşırtmayı daha başında yaşayan çocuk bu ders kitabını ciddiye alarak okumaz artık. Resmin yanındaki saçma soruyla bu resmin bağını nasıl kuracak çocuk?

Böyle bir resimle sadece “Yanlışı bul” oynanır. Yazık ediyoruz çocuklarımıza. Eğitim bu değildir. Kanımca insanoğlunun zihinsel gelişimi sıfırlanıyor, neslimiz resetleniyor! İnsanı diğer canlılardan ayıran özelliği zihinsel varlığıdır, işte buna format atlıyor. İnsanın varlık nedeni yok ediliyorsa ontolojik sorun yaratılıyor demektir. Tıpkı öğretmenlik mesleğini ontolojik tartışma konusu yapmak gibi; “bilgiye her türlü erişim var artık, öğretmen şart değil” diye defalarca sözünü etti MEB yetkilileri.

Dönelim şu kitaba.

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabının resimleri böyle de metinleri sağlam mı sanıyorsunuz. Birinden alıntı yapayım, sakatlığı görülsün.

Metnin adı DÜNYA’YI KİM BOYADI?

Yeryüzünü rengarek bitkilerle donatan Allah’ın varlığından söz edecek sanıyorsunuz, ama olmuyor, öykü sınıfça gittiği sinemada başlıyor, sonra gördüğü bir rüyaymış… Sanal, rüya, karmakarışık bir anlatı ve Allah kavramına bağlamak yerine kördüğüm oluyor her şey. Metnin başlığı da bir başka sorun. Bu sözcükler, Allah kavramı için özenle seçilmesi gereken sözcükler değildir. Oysa Şems suresinden bir cümle yeterdi. Orada der ki;

“Yeryüzünü nebatlarıyla donatana and olsun ki…”

Görüyoruz ki “değerler eğitimi” veriyoruz diye tanıtım yaptıkları Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, tam tersine büyük bir değersizleştirme fırtınası estirmektedir.

2004 yılından beri yaşadığımız değersizleştirme süreci 2024 de şiddetini katlayarak Maarif Modeli adı altında hızla devam ediyor. Artık manevi değerlerimizi de korumakta zorlanacağız.

KOCATEPE’DEN SELAMLAR

İbrahim Ayan