GÜLTEKİN UYSAL, “BELEDİYEDEKİ DEĞİŞİM İYİ OLDU, BİR HAVA DEĞİŞSİN”
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Afyonkarahisar Belediyesi’nin CHP’ye geçmesini değerlendirerek, “İyi oldu. Değişim iyidir. Bir hava değişsin. İsimlerden bağımsız, partilerden bağımsız söylüyorum. Güç bir elde birikince uzun süre, ister istemez altını çizdiğim gibi, hukukun dışına çıkıyoruz. Farklı, keyfi uygulamalar yapıyoruz. Bu en fazla vatandaşın da lehinedir” dedi.
Afyonkarahisar’da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Uysal’a, “Afyon Belediyesi’nin değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu yöneltildi. Yanıtı şöyle oldu:
“İyi oldu. Değişim iyidir. Var olan belediye başkanımız da vatandaşın bir sorumluluk yüklediği kanaatindeyim. Ümit ederim, temenni ederim. Bu sorumlulukla beraber bu değişimin manasını hiç aklından çıkarmadan, genelinde rızasını gözeterek Afyonkarahisar’ımızın yeni yapılan bölgeleri var. Çok problemli alanları var. Sahip olduğu belediyenin öncülük etmesi gereken, inisiyatif alması gereken alanları var. Sivil alanla, diğer siyasi partilerle makul, karşılıklı ilişkiyi yürüterek ümit ederim böyle bir süreç işler.
Uzun dönemli iktidarlar öyledir. Koltuk mülkiyetiniz haline gelir, o zaman başlarsınız… Fark etmiyor, bizim için de geçerli. Sendikalar için de geçerli, diğer meslek örgütleri için de geçerli. Neresi olursa olsun, kendimden başlayarak ifade ettiğim için… Ben de hatırı sayılır zamandır oturuyorum yani. İster istemez bizde de oluyor; donuyorsunuz. O açıdan enerjinizi güncellemek lazım. Bir fırsat olursa biz de güncelleyeceğiz inşallah.
Afyonkarahisar Belediyesi’yle ilgili değerlendirebileceğim konu bundan ibaret. Bir rekabet yaşanıyor. Ama tabii, yirmi yılın üzerine kapalı gişe oynadıklarını düşünen insanlarımızın, vatandaşımızın hissiyatını hiçe sayarak, keyfi takım tercihlerinin neticesinde böyle bir değişime imkân verdiğini düşünüyorum. İyi oldu kanaatindeyim. Bir hava değişsin. İsimlerden bağımsız, partilerden bağımsız söylüyorum. Güç bir elde birikince uzun süre, ister istemez altını çizdiğim gibi, hukukun dışına çıkıyoruz. Farklı, keyfi uygulamalar yapıyoruz. Bu en fazla vatandaşın da lehinedir. O açıdan seviniyorum.”
Uysal’a ayrıca beyazbelge.com imtiyaz sahibi Resul Sündük tarafından, “Afyon Postası’na kesilen örtülü reklam cezası hakkında ne düşünüyorsunuz? Şimdi sizin bu açıklama yaptığınız konağın ismini haberlerimizde kullansak buradan da ceza yer miyiz?” sorusu yöneltildi.
Uysal bu soruya şu şekilde yanıt verdi:
“Türkiye’de muhalif siyasetçilerin muhatap olduğu gibi, bu manada varlığı itibariyle, ontolojik olarak basının da en asli vazifesi sorgulamaktır. Hakikati yalanlarından ayırabilmek için sorgulamaktır. Bu yapılırken de maalesef, ister siyasi yönetimden, ister idari yönetimden, mülki idareden başlayarak birtakım keyfi uygulamalar yapıldığına şahit oluyoruz.
Velev ki böyle olsa bile ona mütenasip olmayacak ölçekte bir cezayla, adeta bir ceza değil, yıldırma gayreti olduğu kanaatindeyim. Bu vesileyle de seslenelim: Bugünler gelir geçer, en ileride hak yerini bulur. Ama yapılan yanlışların da izi kalır. Bir gün gelir herkes hesabını verir.”
Kocatepe’ye yönelik mühür işlemine tepki
Kocatepe’ye yönelik mühür işlemi hakkında da değerlendirmede bulunan Uysal, şu ifadeleri kullandı:
“Siyasi alanla basının ilişkisi, siyasi alanla idarenin ilişkisi, idareyle basının ilişkisinde nazik sınırlar var, ortak kabuller var. Zaman içerisinde üretilmiş teamüller var. Kocatepe hususunda da takip etme gayreti gösterdim. Afyon’un iki en eski gazetesinden birisi Türkeli ve Kocatepe. Bunlar Afyon kurumları.
Bir olumsuz kavgaya, rekabete mevzubahis edilmeden, iyi niyet çerçevesinde açıkçası çözülmesini aklımın da emrettiği; netice itibariyle orada isnat edilen birtakım eksiklikleri çok eski bir yapımdan, geçmişten kalmış eksikler olarak değerlendirerek bir çözüm üretmeyi, yönetim anlayışı itibariyle ben tercih ederim.
Buradan da, Belediye Başkanımız olmak üzere yöneticilerimizin bu hususta çok ince, nazik bir sistem içerisinde siyasetin… Sizlerle 2003 Mayıs’ından itibaren, İl Başkanı olarak görev yaptığım andan itibaren karşılıklı sorumluluklarımız var. Ama en nihayetinde medeni anlayıştan çıkmamak lazım diye düşünüyorum.”