Poyraz Ayaz..
Poyraz; Sandıklı’nın kuzey doğusunda bulunan Kızık Köyü yakınlarındaki çiftlikten esen rüzgar anlamına geliyor..
Keçi ve inek çiftliğinden..
Buradaki inekler arpayı veren sahibine hizmetlerini sürdürüyorlar..
Her akşam sahibinin saçı çıksın diye kel başını yalayıp duruyorlar..
Kel patronun ektirdiği saçlar tutmamış ola ki, arpalık inekleri kafayı yalıyor..
Emin olun Sandıklı’da bu kadar kirin-pasın, onca hırsızlığın ve yolsuzluğun mucidi, arpalık ineklerinin patronu olan şahıstır..
İlke, kural, yasa, adap, edep, ahlak bilmez..
Tek bildiği menfaatidir..
Bir de Burdur’daki odalığı..
Evet Poyraz Ayaz Efendi!..
Sen erkeğin etek giymiş modelisin..
Gerçek ismini vermeye korkan bir müptezelsin..
Utanmadan oraya buraya çamur atıyorsun..
A be müptezel, kimsin sen?
**
Attığın hangi çamur gerçekleri yansıtıyor?
Yalanına kendin inansan, kimliğini açıklar yazarsın..
Kim inanacak senin hayali iftiralarına, kim inanacak?
Ancak arpalık ineklerin inanır, Poyraz Efendi..
Şimdi sana bir fırsat veriyorum:
Benim hakkında şikayetçi ol..
Hakaret etti de, ne istersen söyle..
Ki, senin kim olduğunu ben açıklayayım.
Bak bakalım yürek kimdeymiş!..
Ekose etekli, korkak müptezel, Poyraz Ayaz Efendi..
**
Değerli okurlarım..
Hiç muhatap olmak istemediğim bu şahsın kim olduğunu kısa süre sonra açıklayacağım sizlere..
Yüzüne tüküreceksiniz..
Ama o “yağmur yağıyor” sanacak!
Utanmaz arlanmazın biri o..
Şaşırmayacaksınız, zaten ortalıkta görünmüyor..
**
Bugünden itibaren haftada 2-3 gün yazmaya çalışacağım..
Epey konu var biriken..
**
Sağlıcakla kalın..