Akyıldız: “Bir İl Başkanı Partisinin Yönettiği Belediye ile Ticarete Girmemeliydi”
Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar İl Başkan Adayı Ömer Akyıldız, 39. Olağan İl Kongresi’ndeki konuşmasında, “Maalesef il başkanı örgütsel boşluk çıkartmıştır. Bir il başkanı partisinin yönettiği belediye ile ticarete girmemeliydi” Dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar İl Başkan adayı Ömer Akyıldız’ın açıklamaları şöyle:
“Partimizin iktidara taşıyacak gücü örgütlerimizdir”
“Partimizin, örgütlerimizin ve halkımızın gücü fazlasıyla yeter. İktidar yargıyı bir sopa gibi kullansa da, adliyeleri Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurumsal dinliğine ve siyasi kadrolarına karşı bir dava makinesi haline getirse de; iftiralarla, kara propagandalarla algı oluşturmaya, tehditlerle susturmaya kalksa da halkımızı Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarından mahrum etmeye asla gücü yetmeyecektir. İktidar kadrolarına yetiştirecek örgütlerimiz işte tam da bu kongrelerimizde belirlenecektir.
Partimizin iktidara taşıyacak gücü; komutanlarımız, erklerimiz ve örgütlerimizdir. Örgütlerimiz kendi içlerinde güçlü olduğu kadar birbirleriyle sıkı bir iletişim ve diyalog içinde olmalıdır. Hızlı kararlar alınması gereken bir döneme giriyoruz.
Sabah neyle uyanacağımızı, neyle yatacağımızı bilmediğimiz günlerin altına girerken; hızlı kararlar alabilen, birbirleriyle sürekli temas halinde olan örgütlenmeler oldukça önemlidir. Afyonkarahisar'da tüm ülke örgütlerimizin koordineli birlikteliğini sağlayacak olan da il örgütlerimizdir.”
“Afyon’u ilmek ilmek dokuyacağız”
“Afyonkarahisar'da parti içinde barışı tesis edecek ve örgütün gücünü öne çıkaracağız.
Tüm ilçe örgütleri ve ilçe başkanlarımızla birlikte Afyonkarahisar'ı, demir ağlarla örer gibi, örgütsel alanımızda ilmek ilmek dokuyacağız. İl başkanı olarak, kurtuluşun ve konuşan memleketinde herkese örnek olacak bu örgüt gücünü oluşturacağıma sizlere söz veriyorum.”
Örgüt gücünü ortaya koyacak ve partisini koruyup kollayacak olan ilk kişi il başkanıdır. Sürekli kamu gücünün örgütlere müdahale etmesinden bahsediyoruz. Elbette kamu gücüyle örgütlerin dizayn edilmesine, kamu gücünün parti içine doğru kullanılmasına şiddetle itiraz ediyoruz.
Hep de ettik ve buna etik bulmuyoruz. Bir belediye başkanı, “Uyumlu çalışacağın örgüt istiyorum” dememeli. Belediye başkanı, örgütün seçtiği her adayla uyumlu çalışmak zorundadır. Fakat bu kamu gücünün müdahalesinin en temel sebebi, örgüt gücünün ortaya konulmamasıdır. Örgüt gücü ortaya konulmadığı takdirde bu boşluğu farklı güçler dolduracaktır.
İl başkanı örgütlerini öne çıkarmalı; örgüt gücünün ön alınmasında ve partinin farklı güçlere teslim edilmemesinde birinci mücadeleyi ortaya koymalıdır. Bugüne kadar bunun eksikliğini gördük. Maalesef il başkanı, örgüt gücünü öne çıkarmak şöyle dursun, adeta örgütsel bir boşluk yaratmıştır.
Partisini koruyup kollamak bir yana, saldırıları partinin üzerine çekmiştir. Bir il başkanı, partisinin yönettiği bir belediyeyle asla ticari bir riske girmemelidir. Elbette ticaret yapmayı tercih edebilir; ama o halde il başkanlığı yapmamalıdır. Partisinin yönettiği belediyede tarafsızlığı, şeffaflığı ve kamu vicdanını zedeleyecek uygulamalara sessiz kalmamalıdır.”
“Kadın kolları başkanlığının altı ayda boş kalması gibi bir yanlışı bu partiye asla yaşatmayacağım”
“Parti yöneticisi, tüm polis baskısına ve yasaklara rağmen barikatları aşarak yürümelidir. Cumhurbaşkanı adayının tutuklanmasını protesto eden kalabalığı, tüm yasaklara rağmen yürütmelidir. Afyonkarahisar'da bugüne kadar gelenekselleşmiş olan zaferimizin sembolü 30 Ağustos yürüyüşünü halka doyurduktan sonra, yürüyüş saati geldiğinde yürüyüşü iptal etmemelidir. Bir parti başkanı; Cumhuriyeti kuran en önemli ilkelerinden biri olan halkçılık esasına göre, halkla ve üyelerle omuz omuza yürüyerek partiyi yönetir.
Şirket gibi yönetmemelidir. Değerli arkadaşlarım, bugün üretilmiş kişiler sırf sizi makamdan kovdu diye kahraman olamazlar. Yapılan yanlışları zamanında ses çıkararak ve örgütlerinizi en başından itibaren sahip çıkarak kahraman olursunuz. O durumda biz de sizleri omuzlarımıza taşırız.
Kadınlar ve gençler olmadan demokrasi ve iktidar mücadelesi vermemiz mümkün değildir. Kadın kolları ve gençlik kollarımız bizim elimiz ayağımızdır. Ben size söz veriyorum: İl başkanlığımda kadın kolları ve gençlik kolları başkanlarımız yönetim kurulu toplantılarına katılacaklardır. Kadın kolları başkanlığının altı ayda boş kalması gibi bir yanlışı bu partiye asla yaşatmayacağım.”
“Bize bu halkın umudu yeter”
“Gençlik kolları seçimini yapmayıp gençlik kurultayına delege göndermemek gibi bir utancı Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar örgütlerine yaşatmayacağız. Gençlik örgütlerimiz ve kadın örgütlerimiz kavga etmeden, yoldaşça, dostça, diyalog halinde çalışacağız. Elbette şu andaki il başkanımıza geçmişte destek olduk; ancak bu saygıyı haklı nedenlerden dolayı şu anda il başkanlığına aday olan değerli yoldaşlarımıza göstermek gerekiyor.
Artık salonlara sıkışmayan, sokakları ve meydanları dolduran mücadeleyi ve kitleyi alana taşıyan; yüksek sesle haykıran, ne yapacağını bilen, toplumun büyük çoğunluğunun güvenini kazanmış bir liderlik anlayışıyla yola çıkıyoruz. İşte bu yüzden başından itibaren “değişim” dedik. Ve değişimin açtığı yolda iktidar yolunda emin adımlarla ilerlediğimizi gördük.
Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel; faşizme, baskıya karşı kararlı bir üslup sergileyerek bizi başarıya ulaştıracaktır. Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu; toplumun tüm farklı kesimlerini kucaklayan, zalime karşı dimdik duran; partimizi iktidara, Türkiye’yi aydınlığa ve yeniden kurtuluşa ulaştıracak bir liderdir. Ekrem İmamoğlu’nu zindandan aydınlığa çıkarmak; onu çürütmek isteyenlerin kendi kurdukları düzenin çürümüşlüğünü gözler önüne serecektir.
Ekrem İmamoğlu bu çürümüşlüğü tüm toplum ve tarih önünde ifşa eden, aydınlık geleceğin sembolü olan bir kahramandır. Adalet ve demokrasiyi benimseyen, aydınlık Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olacaktır. Bunu herkes kabul etmelidir. İmamoğlu’nun adını ağzına almadan hiç kimse değişici olamaz. İmamoğlu’nun yaşadığı mağduriyeti dile getirmeyen hiç kimse bu partide milletvekili veya belediye başkanı olmamalıdır.
Bize bu halkın umudu yeter. İşgale, talana, emperyalizme teslim olmayan Kuvâ-yi Milliye ruhu yeter. Bize tüm ömrünü yoksul Anadolu halkının kurtuluşuna ve kalkınmasına adayan Mustafa Kemal Atatürk’ün rehberliği, devrimleri ve ilkeleri yeter.”




