Öncelikle belirtelim ki ülkemiz dünyada olduğu kadar

                                          TÜRKİYE ÜZERİNE OYNANAN OYUNLAR

               Öncelikle belirtelim ki ülkemiz dünyada olduğu kadar Ortadoğu’da da kilit ülkedir. Bunun için asırlık projeler gündemden hiç düşmüyor. Özellikle Batılı Hıristiyanlarının ortaya koydukları oyunlar yine devam ediyor. Bu yazımızda Evanjelistlerin ülkemiz hakkındaki faaliyetlerini bölümler halinde anlatmaya çalışacağız.

               Ülkemiz din formatlı siyasi bir hedefle karşı karşıya. Oyun, teo-siyaset, yani bir teolojik inanca bağlı olarak yapılıyor. Bu siyasetin üç ayağı bulunmaktadır. Birinci ayak 1135 Kurtaba doğumlu Yahudi ailesinin oğlu olan İbn Meymun’a dayanır. Tevrat tefsircisidir. Museviler tarafından peygamber mertebesinde görülür. İkinci ayağı 1899’da Frankfurt’ta doğan Leo Strauss tarafından oluşturulur. Siyaset felsefecisi ve Musevi kökenli olan Strauss, Tevrat tefsirini siyaset felsefesine çevirir. Üçüncü ayağını ise Para politikası oluşturur. 1978’de Washington Mutabakatı ile ortaya konmuştur.

               Dünya ekonomisine baktığımızda karşımıza din, siyaset, paradan oluşan bir üçlü çıkıyor. Bu üçlüye hâkim olanlar dünyayı eviriyor, çeviriyor, pişiriyor ve önümüze koyuyorlar.

Evanjelist Hıristiyanlar için 7 inayet dönemi kilisesi ve Meryem Ana evlerinden biri kutsaldır. Dünyamızda 46 Meryem Ana evi vardır. Ayrıca 7 inayet dönemi kiliselerinin hepsi de Türkiye sınırları içinde: Efes(Selçuk), İzmir, Bergama, Akhisar, Salihli, Alaşehir ve Pamukkale. Bu kiliseler tarihi geçmişinden dolayı Evanjelistler özellikle Yahudilerle bağ kurarlar.

               Alman asıllı Anna katharina Emmerick adında bir hanım Sultan II. Abdülhamit devrinde yaşar. “ izmir’de bir dağda Meryem Ana’mızı görüyorum. Orada Meryem Ana’mızın evi var, mezarı var.” Der.

               İsviçre ve Harvard Üniversitesi merkezli bir grup Evanjelist, Bülbül Dağı’ndaki taş yığınını satın almak ister. Sultan II. Abdülhamit satmaz. Anadolu’nun I. Dünya savaşı sonrasında işgali yıllarında faaliyet gösteren bir zeytinyağı firmasının öncülüğünde bir vakıf burayı satın almak ister. İstiklâl Savaşı sırasında buraya Meryem Ana evi kondurulur. Atatürk döneminde burası satılmaz ama İsmet İnönü ve ardından gelen Menderes döneminde 44 dönüm vakfa devredilir.1967 yılında Papa ülkemize gelir ve burayı takdis eder. Böylece Hıristiyanlar için bir hac merkezi oluşur.

               7 inayet dönemi kilisesini, Amik Ovası’nı, Dicle’nin Kabala’daki ve Tevrat’taki kutsiyetini, Fırat nehrinin İncil’deki kutsiyetine; Evanjelist kaynaklara bakıldığında yenidünya düzeni için en son ülkenin Edon olduğunu görürüz. Edon ise eski çağlarda Anadolu’nun adıdır. Bütün bunlar eklendiğinde neyle karşı karşıyayız iyi düşünmemiz gerekmez mi?

               Musa Sina Dağı’na 10 emirle dönüyor. Bu arada Yahudiler buzağıya tapmaya başlıyor. Bunun  üzerine akrep, yılanlar ve çöldeki zehirli hayvanlar Yahudileri ısırıyor. Birçoğu ölüyor. Tekrar Musa’ya yalvarırlar. Hz. Musa 90 cm’lik bir yılan figürü yapıyor. Bunu öpeni hayvanlar ısırmıyor. ABD ve onun evanjelistleri Irak, Suriye, Arabistan, Mısır ve Türkiye’nin bulunduğu Ortadoğu coğrafyasından bu yılanı arıyorlar. Onun için bu bölgeyi karıştırırken İsrail Yahudileri de Kubbet-üs sahra, Mescid-i Aksa’nın altını da bunun için kazdılar.

               Amerika ve ortakları Irak’ı işgal ettiğinde herkes Saddam’ın sarayına, merkez bankasına gidileceğini tahmin ediyordu. ABD’liler iki yere öncelik verdiler. Birincisi Bağdat’a 70 km mesafede ki Babil diğeri de Müslüman erkek ve kadınlara eziyet ettikleri Ebu Gureyb cezaevi olan müzeydi. Buralarda bulunan ilk çağdan kalma parşömenler, taşlar ve tabletleri alıp ABD’ye taşıdılar.

               Irak işgali için şimdiye kadar yazılanlar petrol ve doğalgaz için, enerji ve İsrail güvenliği için dense de gizlenenin gerisinde Tevrat’a ve Kabalaya dayalı siyasi ve askeri operasyondur.

               ABD’nin kurucu babalarının mezarlarına baktığınızda Siyonist semboller görürsünüz. Çünkü 14 ABD Başkanı 1632’den önce Hollanda’dan İngiltere’ye gelen gemiyle ABD’ye gelen 102 kişilik kafilenin soyundandır. Bunlardan Obama ile George W. Bush dahil akrabadırlar. Jimmy Carter, Ronald Reagan da evanjelist başkanlardandır

               Evanjelistler Ortadoğu’nun çıbanbaşı olan İsrail’in korunması için her türlü krizi körüklüyorlar. Özellikle BOP ile devletleri israil’den küçük hale getirecekler. Onlara göre bölgede dişlerine dokunacak iki buçuk devlet var diyorlar. Türkiye, Rusya ve İran hangisi yarım belli değil..

               Bir not da ekonomiden düşelim. İnsanlık tarihi boyunca çıkarılan altın miktarı 175 bin ton. Uzmanlara göre şu an 90 bin ton altın daha var bunun 11 bin tonu Anadolu’da burada da karşımıza  din, siyaset ve ekonomiye hakim evanjelistler çıkıyor.

               Batı Hıristiyanları birliklerini korumak için sürekli “ şeytan” uydururlar. Önceleri Türklerdi. Sonra Cengiz Han, Sovyetler Birliği, bu gün de Türkiye evanjelist kaynaklarda şeytandır.

               Suriye meselesi yüzünden Akdeniz’de 53 ülkenin gemileri dolaşıyor. Yunanistan’ın kontrolündeki ege adalarında bize yönelik konuşlanmış vaziyette İsrail füzeleri var. Bize diz çöktüremezlerse Büyük Ortadoğu Projesi’ni kuramazlar. Bunun için ana hedef biziz. Bunun için terör dahil her yönden yükleniyorlar Sözün kısası ülkemize sahip çıkmak zorundayız. Başka Türkiye yok.

Kaynaklar:

Evanjelizm ve Küresel Düzenin Şifreleri kitaplarından                                       İbrahim AYAN

yararlanılmıştır