Ülkemiz son günlerde zor günler geçiriyor desek bazıları hemen alınırlar.
PAPA’NIN ZİYARETİNİ YANDAŞ MEDYA NASIL GÖRDÜ?
Ülkemiz son günlerde zor günler geçiriyor desek bazıları hemen alınırlar. Özellikle iktidara yakın medya tarafından da eleştirilirler. Dün olduğu gibi medyamız daima güçlünün yanında olmuştur. Hikmetini size bırakıyorum. Nasıl ki Babıali basını deniyorsa bugünde yandaş basın deniyor.
Türkiye'yi ziyaret eden Papa 14. Leo'nun, Birinci İznik Konsili'nin yıl dönümünde yaptığı ziyareti "hac" olarak belirtmesinin, Fener Rum Patrikhanesi için "ekümenik" sıfatını kullanmasının muhafazakar cenahta geniş yankı uyandırmaması, geçmişteki "şahin" tutumları akıllara getirdi.
Ziyaretin Vatikan tarafından “hac” olarak nitelendirilmesi, Türkiye’de ilk tepki çeken başlık oldu., 18 asır önceki Birinci İznik Konsili’ne yapılan atıfların, ziyaretin diplomatik bir temas olmanın ötesine taşındığı görüşünde birleşildi.
Bir diğer tartışma konusu ise son günlerde sıkça dillendirilen "ekümeniklik" ünvanı üzerine oldu. Papa’nın Bartholomeos’u bu unvanla anması, konuşmalarında Patrikhane’yi “Ekümenik Patrikhane” olarak ifade etmesi üzerine Türk Ortodoks Kilisesi Sözcüsü Selçuk Erenerol, bunun Türkiye’nin Lozan Barış Antlaşması ile belirlenen statülerine aykırı olduğunu savundu. Bu söylemin “Türkiye’nin egemenlik haklarını zedeleyen bir yaklaşım” olduğunu belirtti.
Türkiye ise Lozan’a dayanarak Patrikhane’nin sadece yerel bir dini kurum olduğunu, “ekümenik” sıfatının devlet nezdinde tanınmadığını savunuyor.
Basınımızda 1967, 1979, 2006 ve 2014 ülkemizi ziyaret eden Papalara karşı şahin yazılar yazanların Papa14. Leo ‘ya karşı kayıtsız kalmaları dikkat çekti. Biz isimler yerine gazeteleri yazarak eski eleştirileri gündeme getireceğiz.
Yeni Şafak’da yayınlanan yazıda, 2006'daki ziyaret sonrası kaleme aldığı "Vatikan-neocon ittifakı ve Sultanahmet kıyamı!" başlıklı yazıda Vatikan’ı “neoconların ruhban ortağı” olarak nitelendirdi; ziyareti Irak işgali, Büyük Orta Doğu Projesi ve Batı’nın İslam coğrafyasına yönelik stratejik hamleleriyle ilişkilendirdi. Şöyle yazdı Karagül:
"Hayal dünyasında yüzenler, gördükleri rüyadan ayılmak istemeyenler, ziyaretten Bizans imparatoru Manual II Paleologos''un 'Hz. Muhammed'in gayri insani ve şeytanca olanın dışında yeni bir şey getirmediği” şeklindeki sözlerini unutuverdiler.
Üç günlüğüne medeniyetler arası barış insanı ilan edilen Papa 16. Benediktus, kimlerden akıl alıyor sizce? Barış ve diyalog havarilerinden mi? Hayır, tam tersi… Medeniyetler çatışması projesinin, medeniyet için çatışma tezlerinin, İslam dünyasına karşı yürütülen yıkıcı küresel savaşın mimarlarından alıyor.
Rüya görenler, madem geçmişi hatırlamıyorlar bugünü bari görsünler. Vatikan, 21. yüzyılın tehditlerine, krizlerine göre mevzi belirliyor."
Bir ilahiyatçı ise, 2006'daki Papa ziyaretinin, “diyalog” kisvesi altında yapıldığını ancak gerçekte Vatikan’ın Ortodoks dünyasıyla ve Türkiye’deki Hristiyan azınlıklarla “kiliseler ittifakı” kurma amacı taşıdığını ifade etti.
"Papa aslında Türkiye’yi, daha doğrusu Türk resmi makamlarını ziyarete gelmiyor. Ziyaretin asıl amacı Katoliklik ile Protestanlığı barıştırmak.
"Bu ziyaret Patrik Bartholomeos için de bulunmaz bir fırsat teşkil etti doğrusu. Avrupa Birliği sürecini herkes kendi hesabına Türkiye’nin gırtlağını sıkma fırsatı olarak değerlendirirken Patrik de Ekümeniklik yolunda önemli bir desteği bu ziyaretle sağlamış olmanın sarhoşluğu içinde İstanbul’u Konstantinople yaptı sitesinde…" ifadelerini kullandı.
Yeni Şafak yazarı, 30 Kasım 2014'te kaleme aldığı, “Papa Francis Vatikan’dan işe başlamalı!” başlıklı yazısında dönemin Papa'sı Francis'in ziyaretini anlatırken, 1967 (VI. Paul) ve 1979’daki (II. Jean Paul) Papa ziyaretlerini de hatırlattı.
1967 ve 1979 ziyaretlerinin Türkiye’de ciddi toplumsal tepkiyle karşılandığını, bunun temelinde “Haçlı Seferleri hafızası”nın yattığını vurguladı:
"Papa Francis, Türkiye ile Vatikan arasında diplomatik ilişkinin kurulduğu 1960’dan bu yana ülkemizi ziyaret eden dördüncü Papa. 1967’de ve 1979’da gerçekleşen ilk iki ziyaret ülkemizde tepkiyle karşılanmıştı. Tepkilerin temelinde hiç kuşkusuz “Haçlı Seferleri” yer alıyor. 11 yüzyıl sonlarında Anadolu, “Kudüs”e doğru ilerleyen Haçlı sürülerinin yağma, talan ve cinayetlerinden ziyadesiyle payını almıştı."
2014’te Papa Francis’in Türkiye ziyareti sırasında Akit gazetesi, 1967, 1979, 2006 ve 2014 ziyaretlerinin aynı tarihe -Aziz Andreas yortusu olan 30 Kasım’a- denk getirilmesine dikkat çekti; bunun “Fener’i dünya ölçeğinde ekümenik merkez yapma operasyonunun parçası” olduğunu iddia etti.
Akit, bu seferki ziyaret için "Türkiye’nin gücünü Papa gördü Papaseverler görmedi! Meşruiyetçiler karalar bağladı" başlığını attı. Haberde, “Yıllarca Papa’ya biat eden ve Başkan Erdoğan’ı hedef alanlar, ziyaretin ardından efendilerine düşman oldu' görüşünde birleşti" ifadeleri yer aldı.
Gelecek yazımızda Papa’nın asıl amacının ne olduğunu ve muhalif basında yer alan eleştirileri konu edineceğiz. Tek vatan Türkiye.
Kocatepe’den Selamlar
İbrahim AYAN